Patron (adam) ve sekreteri (kadin) sehir disina yemege gitmek için
arabayla yola çikarlar.
Fakat araba yolda problem yaratir. Inip bakarlar tamir olacak gibi degil.
Burda kaldik diye söylenirler. Ilerde bir küçük ev görürler. Giderler ve
kapisinin açik oldugunu görürler. Araladiklari kapidan baktiklarinda
sanslarina bir de yatak olduguna sevinirler.
Adam,"sen yataga yatabilirsin, ben de uyku tulumuyla suraya kivrilirim"
der. Yatarlar.
Biraz sonra sekreter "ben üsüyorum" der. Adam uyku tulumunun fermuarini
açar, kalkar ve bir battaniye alip kadinin üzerine örter. Tekrar gider
uyku tulumunun içine girer. Fakat çok geçmez.
Kadin biraz da arzulu bir sesle "ama ben hala üsüyorum der". Adam yine
kalkar ve bir battaniye daha alip kadinin üzerini örter. Döner, uyku
tulumuna girip uyumaya çalisir.
Yine biraz sonra kadin arzulu bir sesle "ama ben isinamadim" der. Adam
tekrar kalkar. Bir battaniye daha alir ve kadini örter. Dönüp tekrar uyku
tulumunun içine girer.
Biraz sonra kadin daha arzulu bir sesle "ama ben üsüyorum ve bir türlü
isinamiyorum" der.
Adam "en iyisi biz seninle bu aksam evliymisik gibi davranalim, ne
dersin?" diye sorar.
Kadinin hosuna gider ve sevinçle "olur" der. Adam oldukça yükses tonda
bagirir:
"kalk ve su lanet battaniyeyi alip üzerini ört" der.